18 Eylül 2013 Çarşamba

SUÇ VE ŞİDDET


Dünya Sağlık Örgütü’nün
“Şiddet” Tanımı:

Şiddet; bir bireyin yaralanma ve ölümüne neden olan ya da gelişmesini engelleyen fiziksel, psikososyal ve cinsel olarak uygulanan kasıtlı davranışlardır.
Fiziksel, psikososyal ve cinsel şiddet uygulaması bir grup ya da topluma yönelik olabilmektedir.  
Öfke patlamaları
Vurmak,tekmelemek,itmek
Yaralamak,yaralamaya çalışmak,kavga etmek
Başkaları ile ilgili tehditler savurmak
Yangın çıkarmaya teşebbüs etmek
Hayvanlara yönelik acımasız davranışlar
Eşyalara bilerek zarar vermek
Şiddet Davranışı İçin Risk Faktörleri-1
Evde veya okulda sosyal olarak aşırı içine kapanık olma
Yoğun bir izolasyon içinde olmak
Şiddete maruz kalmak
Başkaları tarafında çabucak kızdırılabilir olmak
Aşırı alınganlık
Kendine rahat verilmediği duygusunu sık yaşamak
Okul başarısının düşük olması
Şiddet Davranışı İçin Risk Faktörleri-2
Öfke kontrolünün yetersiz olması ve sık öfke patlamaları yaşamak
Geçmişinde şiddet içeren davranışların bulunması
Bireysel farklılıklara toleransın olmaması
Madde kullanmak
Fevri olmak
Çok çabuk hayal kırıklığına uğramak ve bunu tolere edememek
FİZİKSEL ŞİDDET
Tokat atarak, çimdikleyerek, elle, kemerle, sopayla dövmenin sonunda bedenin cezaya uğraması anlamına gelir.
Bilerek verilen bir ceza olduğu gibi, bir yetişkin ya da yaşça büyük olan bir çocuk tarafından düşünmeden aniden verilen bir tepki olabilir.
 DUYGUSAL ŞİDDET
Reddetmek,
Aşağılamak,
Yoksun bırakma,
Yıldırma,
Umursamama,
Davranış bozuklukları sergilemesine göz yumma.
SÖZEL ŞİDDET
Laf atma
Aşağılama
Söylenti yayma
Saldırgan ifadeler kullanma
Tehdit etme
Ad takma
Eşya ve giysilerle alay etme
CİNSEL ŞİDDET
Çocuğun, bir erişkininin cinsel gereksinim ya da isteklerinin doyumu için cinsel nesne olarak kullanılması ya da kullanılmasına göz yumulmasıdır
EKONOMİK ŞİDDET
Evsizlik
İşsizlik
Ekonomik yönden mahrum bırakma
ZORBALIK (SİNDİRME)
VE
 AKRAN İSTİSMARI
Zorbalık bir ya da daha fazla güçlü öğrencinin zayıf olan öğrenciye zarar verme, rahatsız etme ya da küçük düşürmek için defalarca eziyet etmesi ya da eziyet etme çabası olarak da tanımlanmaktadır (Page & Page 2003, s.269).

Zorbalık fiziksel saldırganlıkla sınırlı değildir. Başkalarının duygularını incitme,  başkalarını  sözcüklerle, hareketlerle ya da sosyal olarak dışlama yoluyla güven ve özsaygılarını sarsmak da zorbalığa dahil edilebilir (Hazler, 1996; Roffey, 2000). 
Doğrudan ve fiziksel olarak nitelenen zorbalık vurma, çelme takma, eşyalara zarar verme gibi davranışları; doğrudan ve sözel olan zorbalık ise, isim takma ve alay etme gibi davranışları içerir. Zorbalığın dolaylı biçimi başkalarının arkasından çirkin hikayeler ya da dedikodular çıkarma veya kişiyi gruptan dışlama şeklindeki davranışlardır (Smith & Sharp, 1994).
Zorba öğrenciler söz ve eylemleri aracılığıyla diğer öğrencileri korkutmakta, sahip olmaları gereken özgür öğrenme haklarını ellerinden almakta, dolayısıyla çocukların kendilerini okulda güvensiz hissetmelerine ve sıkça devamsızlık yapmalarına sebep olmaktadır (Furniss, 2000).
Zorba kişiler tarafından sürekli şiddete maruz kalan çocuklarda:
Fiziksel ve psikolojik sıkıntılar, konsantre olmada güçlükler ve okul korkusu gibi kısa dönemli problemler (Bernstein and Watson 1997),
Karşıt cinsle başarılı kişilerarası ilişkiler başlatma ve sürdürmede yetersizlik (Gilmartin, 1987),
Özkıyım düşüncesi (Kaltiala-heino ve ark. 1999),
Yüksek düzeyde depresyon (Olweus, 1993; Kaltiala-Heino ve Ark. 1999; Salmon ve Ark., 1998)
Benlik kavramlarının daha olumsuz olması (Olweus, 1993; Boulton ve Underwood, 1992)
Psikolojik ve psikosomatik belirtiler, altını ıslatma, uyku problemleri, baş ve karın ağrıları gibi problemler görülmektedir (Williams ve Ark. 1996).
Şiddete uğrayan kişiler, kısa ve uzun süreli uyumsuzluk tehlikesi ile karşılaşmalarıyla birlikte şiddet uygulayan kişiler de gelecekteki sayısız problemlere karşı savunmasız kalmaktadır. Zorba kişiler son çocukluk döneminde fonksiyonel olmak için sağlıksız anlamda başkaları üzerinde güç kullanmayı öğrenmektedir (Crothers & Levinson, 2004).
Hem zorbalık yapan hem de zorbalığa maruz kalan öğrencilerin bu durumdan dolayı gelecekte bir takım problemler yaşamaları  muhtemeldir. Bu sebeple okullarda zorbalığın incelenmesi, mevcut durumun tanımlanması önleme çalışmalarının yapılabilmesi için önem taşımaktadır.
Araştırmalar
Pişkin’e (2002) göre, okulda zorbalık davranışı, ekonomik gelire göre değişmemektedir. Başka bir anlatımla, zengin öğrenci de, yoksul öğrenci de arkadaşlarına zorbalık yapabilmektedir.
En zorba davranışlar, teneffüste ve sınıfta uygulanmaktadır. Aynı araştırma, öğrencilerin %44’ünün sözel, %30’unun fiziksel, %9’unun cinsel ve %1’inin de duygusal zorbalığa maruz kaldığını göstermiştir.
Araştırmalar
Kepenekçi ve Çınkır (2003),
 bedensel zorbalık kategorisi içinde itme davranışının;
sözel zorbalık kategorisi içinde ad takma ve alay etme davranışlarının;
 duygusal zorbalık kategorisi içinde eşyalara zarar verme davranışının ve
cinsel zorbalık kategorisi içinde de cinsellik içeren sözler söyleme davranışının okullarda çok sık uygulandığı sonucuna varmışlardır.
Araştırmalar
Kapcı (2004), ilköğretim dördüncü ve beşinci sınıf öğrencilerinin %40 oranında bedensel, sözel, duygusal ve cinsel zorbalığa maruz kaldıkları ve zorbalığın demografik değişkenlerden çok psikolojik değişkenlerle bağlantılı olduğu sonucuna varmıştır.
   Zorbalık yapanlar
   Genellikle hedeflerini
  fiziksel özellikleri,
Psikolojik özellikleri,  nedeniyle seçerler.
Zorbalık yapanların  bir kısmı saldırgandır, kaba kuvvet kullanırlar.
Bir kısmı ise verdikleri eziyette daha baskıcı olabilirler.
Her iki durumda da sindiren ( zorbalık yapanlara) duyulan korku ve kaygılar,

bazı çocukların okula gitmekten kaçınmalarına  ya da kendilerinin de şiddete başvurmalarına neden olur.
Okullarda
Lakap takma,
İftira atma,
Para ya da eşyalarına el koyma
Tehdit etme ya da bir şeyleri zorlama,
Fiziksel olarak itme ve saldırma davranışları,
Dışlama veya tanımama
Cinsel istismar vb..
“Taşlar, sopalar bedenimi yaralar,
Pek çok başka şey gibi,
Kızgın bir yürekten gelen
Sözler de hırpalar.
Fakat, sessizlik
İşte bu, kalbimi onulmaz kırar.”
McGinley,”silahların seçimi”(1954)
Zorbalık ve Akran İstismarının Nedenleri
Bireysel nedenler;
Akranlarına ve yetişkinlere karşı saldırgan tutum sergilerler.
Kaygı düzeyleri düşük,özgüvenleri de normal düzeydedir.
Öğrencinin mizacı etkilidir.
Dürtüsel,öfkeli özelliklere sahiptirler.
Duygusal izolasyon içindedirler.
Zorbalık ve Akran İstismarının Nedenleri
Ailesel nedenler;
Çocuğa karşı yetersiz ilgi ve sevgi gösterilmesi
Saldırgan davranışların model alınması
Ailenin çocuğu yeterli düzeyde izleyip denetleyememesi
Kardeşler arasında istismar davranışının gözlenmesi
Zorbalık ve Akran İstismarının Nedenleri
Okula ait nedenler;
Okulun sosyal yapısı
Öğrenci davranışlarının denetlenmesine yönelik çalışmaların etkinliği
İdareci ve öğretmenlerin öğrenci tutumlarını izleme ve müdahale etme becerileri
Zorbalık Ve Akran İstismarına Uğrayan Kişide(mağdur) görülebilecek Sorunlar
Uyku sorunları
Psikosomatik yakınmalar
Okul fobisi
Depresyon
İntihar düşünceleri ve girişimi
Akademik başarısızlık
Ders içi uyumsuzluk
Zorbalık Ve Akran İstismarına Uğrayan Öğrencilerin Ortak Özellikleri
a güvensiz, kaygılı,
a atılgan olmayan,
a düşük benlik saygısına sahip
a sık sık arkadaşları tarafından reddedilen,
a kendi haklarını aramayan,
a sosyal olarak yetersiz davranışlar sergileyen
a nadiren girişimci davranışlarda bulunan,
a akranları tarafından sürekli yardım arayan kişiler olarak görülen,
a beceriksiz olarak algılanan,
a itaatkar,
a içine kapanık
a yalnızlık duygusu yaşayan
a depresif
Zorbalık Ve Akran İstismarı Davranışı Gösteren Öğrencilerin Ortak Özellikleri
Ailelerinde saldırganlık ve çatışma yoğundur.
Suça eğilimlidirler.
Empati kurma yetenekleri yoktur.
Sosyal becerilerde ve iletişim kurmada sıkıntılıdırlar.
Ailede model alınan istismar davranışları vardır.
Saldırgan ve dürtüsel mizaca sahiptirler.
ÖĞRENCİLER NELER YAPABİLİR?
Maruz kaldıkları ya da gördükleri şiddet olaylarını öğretmenlere,danışmana bildirebilirler,
Anlaşmazlıklarını diyalog yoluyla çözümleyebilirler
Anlaşmazlılarında arabuluculuk yapacak öğrenci ya da öğretmen seçebilirler,
Okula kesici ateşli vb. alet getirmemeyi kabul edebilirler,
Yaşça kendilerinden küçük öğrencilere
olumlu örnek olmayı kabul edebilirler,
ANNE BABALAR
Olumlu birer model olabilirler,
Evdeki anlaşmazlıkları öfke ve şiddete başvurmadan çözümleyebilirler,
Evde özellikle şiddet konusunda kabul edilebilir  ya da edilemez davranışlar konusunda net sınırlar koyabilirler,
Çocuğun diğer öğrencilerle ilişkilerinden haberdar olup ne yaptıklarını, nerede olduklarını, arkadaşlarını takip edebilirler,

Güvenli okul ortamının oluşturulmasında ve sürdürülmesinde okul kurallarına ve uygulamalarına destek olabilirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder